ÇARŞAMBALI MEHMED ÂRİF BEY (1828-1892)

“İstifli Hat Levha”

Ketebeli. Hicri 1302 tarihli. Siyah zemin üzerine beyaz üstübeç mürekkebi ile tatbik edilmiş, tezhipli. Celi Sülüs hattı ile "Ayet-i Kerime" yazılı. Üstübeç mürekkebi ile geometrik ve floral bezemelerden oluşan bir cetvel ile çevrili, kurdeleli çiçek buketleri ile tezyinli.

Fâtır Suresi 28.Ayet;
“Allah'tan kulları içinde ancak âlimler korkar”

Provenans: Osmanlı Kadın Ressamlardan Nevzat Hanım Aile Koleksiyonu

Ölçüler: 42 x 39 cm.

Hacı Ârif Bey, Fatih’in Çarşamba semtinde oturduğu için Çarşambalı lakabıyla tanınmaktadır. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Sülüs-nesih yazılarıyla tuğrayı Mustafa Râkım’ın çırağı Hâşim Efendi’den, ta‘liki ise Sâmi Efendi ile beraber Kıbrısîzâde İsmâil Hakkı Efendi’den öğrendi. Daha sonra hocasını bırakıp Ali Haydar Bey’den ders almaya başladı. Aynı zamanda Mektûbî-i Mâliye Mukabeleciliği’nde çalışıyordu. Hayatının en verimli çağında vefat etti. Mezarı Eyüp yolu üzerindeki Yâvedûd Kabristanı’ndadır. Daha çok celî yazıda usta olan Hacı Ârif Bey ile hattat Sâmi Efendi arasında talebelik devresinde başlayan ve uzun süre devam eden dostluk, birbirlerinin yazı hatalarını tashih ederek sanatlarında ilerlemelerine de vesile olmuştur. Celî sülüs istif tertibinde pek usta olan Hacı Ârif Bey,“hatt-ı müsennâ” denilen aynalı yazıda da eserler meydana getirdi. İstanbul’un Gedik Paşa, Aksaray Vâlide, Üsküdar Selimiye, Rum Mehmed Paşa gibi çeşitli camilerde kitâbe ve levhaları mevcuttur. Celî sülüs ve celî ta‘lik yazılarını, gördüğü eski hat örneklerinin hangi hattata ait olduğunu tayin edecek derecede iyi bilen ve bu sanatın inceliklerine vâkıf bulunan Hacı Ârif Bey’in mütevazi, nüktedan ve hoşsohbet bir şahsiyet olduğu rivayet edilmektedir.