ÇİN 18.YÜZYIL BLEU-BLANC ÇİFT GÜLEBDAN

Çin. Qing Hanedanı, Kangxi (1662-1722) dönemi. Osmanlı Sarayı için özel imalat. Çift. Beyaz hamurlu, beyaz astarlı, renksiz şeffaf sırlı. Sıraltına kobalt mavi renkte stilize lotus çiçekleri, dal ve yaprak motifleri ile tezyinli, altın yaldız bezemeli. Platform kaideli, şişkin armudi gövdeli, dar uzun boyunlu, boynu bilezikli. Fevkalade kondisyonda. Tıpkı benzeri Sadberk Hanım Müzesi Koleksiyonu’nda “Env. No: H.K 80-3143” ile kayıtlı olup, “Chinese Ceramics in the Sadberk Hanım Museum” kitabının 106.sayfasında yer almaktadır. Osmanlı'da her zaman güç ve zenginliğin göstergesi olmuş Çin porselenlerinin yüksek kıymette ele geçmez koleksiyonluk örnekleridir.

Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ

Chinese Ceramics in the Sadberk Hanım Museum, 1995 / John Carswell

Yükseklik: 22 cm. (her biri)

Batının porselen ile ilk tanışmasının 13. Yüzyılda Venedikli seyyah Marko Polo’nun seyahatnamesi ile olduğu bilinmektedir. Doğuda en eski devirlerde bile kullanılan Çin porselenlerini “fağfuri” tabiri ile bizim ülkemizde yüzyıllardır kıymetle aranan eşyaların arasında en başta görürüz. Buna en güzel örnek Topkapı Sarayı Çin Porselenleri Koleksiyonu’dur. Osmanlı Sarayları’nda ilk olarak Sultan II.Beyazıd zamanında Çin porselenlerinden bahsedilir. Sultan I.Selim’in İran ve Mısır seferlerinden birçok porseleni İstanbul’a getirdiği bilinmektedir. Kanuni Sultan Süleyman Çin porselenlerine çok meraklı idi, hatta devlet erkânını Çin porselenleri kullanmaya teşvik ettiği gibi bunları hediye olarak da tercih ederdi. Osmanlı Sarayı’ndan özel olarak Çin’e defalarca kervanlar gönderildiği kayıtlarla sabittir. İstanbul’a uzak doğudan gelen her kervanın en kıymetli eşyasını fıçılar içine itina ile yerleştirilmiş Çin porselenleri teşkil ederdi. Bunlar İstanbul’da hatta İmparatorluk sınırları içindeki müşterilerin zevkine sunulur ve yüksek fiyatlarla satılırdı, bu eserlerin en iyi alıcısı kuşkusuz saraydı.