TÜRK CİLT SANATI’NIN “MUSTAFA DÜZGÜNMAN” İMZALI KOLEKSİYONLUK ÖRNEĞİ

Eski Türkçe ketebeli. Hicri 1361 tarihli. Rumî üslubu, şemseli. Cilt, cepli kitap kabı. Deri üzerine altın yaldız bezeme.

Ölçüler: 16.5 x 10.5 cm.

1920’de İstanbul Üsküdar’da Sultantepe’de doğdu. Babası, aynı semtteki Abdülbâki Efendi ve Aziz Mahmud Hüdâyî camilerinin imamlığını yapan Sâim Efendi’dir. Annesinin dayısı hattat Necmeddin Okyay onu, hocalık yaptığı Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin Türk Tezyinî Sanatları Bölümü’ne kaydettirdi (1938). Burada Necmeddin Okyay’dan eski tarz cilt ve ebru öğrenerek kısa zamanda kabiliyetiyle dikkati çekti, diğer kıymetli hocalardan da faydalandı. Akademideki talebeliği yıllarında “şemse” denilen klasik cildin en güzel örneklerini imal etti. 1957’den itibaren daha fazla zaman ayırdığı ebru ile ilgilendi. Düzgünman, ebru sanatı dışında dinî mûsikiyle de meşgul olmuş ve tasavvuf zevkini Hâfız Eşref Ede’den almıştır. Aziz Mahmud Hüdâyî Camii’nde uzun yıllar cuma günleri iç ezan ve teravih namazı aralarındaki ilâhi okuyuşuyla iyi bir icracı olarak tanınan Düzgünman’ın, bir kısmının güftesi kendisine ait olmak üzere değişik makamlarda bestelediği yirmi kadar ilâhisi vardır. 1953’ten 1979’a kadar yirmi altı yıl müddetle Aziz Mahmud Hüdâyî Dergâhı’nın türbedarlığını yapan Düzgünman, halk ağzıyla koşma tarzında bazı şiirler de yazmıştır. Bunlar arasında, ebrunun tarihçesi, özellikleri ve mahiyetini anlatan yirmi kıtalık “Ebrûnâme”si en tanınmışıdır. Eski tarz körüklü fotoğraf makinasıyla 1000’e yakın hat örneğini emülsiyonlu cama tesbit etmiş, bazıları Kalem Güzeli (Ankara 1981) ve İslâm Kültür Mirâsında Hat Sanatı (İstanbul 1992) adlı eserlerde yer almıştır. Daha sonra koleksiyonu Türkpetrol Vakfı’na hediye etmiştir. 12 Eylül 1990 Çarşamba günü vefat eden Mustafa Düzgünman’ın kabri Karacaahmet Mezarlığı’ndadır.