TURQUERIE 19.YÜZYIL ALTIN ÇERÇEVELİ BAĞA MAHFAZA

“Suleiman the Magnificent & Roxelana”

19.Yüzyıl. Turquerie Sanat Akımı’nın etkisinde bağa (kaplumbağa kabuğu) malzeme kullanılarak oval formda yüksek kenarlı olarak imal edilmiş. Altın çerçeveli. Merkezi üst düzey fırça kalitesinde çalışılmış temsili “Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan” tasvirli. 2 parçadan müteşekkil. Fevkalade kondisyonda. 1721 yılında Osmanlı Elçisi Yirmisekiz Mehmed Çelebi’nin Paris’e gönderilmesi ile Fransa’da başlayan ve öteki Avrupa merkezlerine de yayılan Turquerie Sanat Akımı’nın estetik harikası, yüksek kıymete sahip koleksiyonluk örneğidir.

Ölçüler: 2 x 7 cm.

Kaplumbağa’nın vücudunun üzerinde kemik plakalardan oluşmuş dış iskelet/zırh (bağa) vardır, tırnaksı bir maddedir, ısıyla yumuşatılır ve istenilen forma girer. Açık ve koyu sarı, kahve, kızıl kahverengi, menevişli estetik bir malzemedir. Bağa, kakmacılık ve sedefçilik gibi süsleme sanatlarında kullanılır ve kaplumbağa kabuğundan yapılmış eserlere verilen genel isimdir. Osmanlı İmparatorluğu’nda 17.Yüzyıldan itibaren özellikle kıymetli ve önemli eserlerde kullanılmıştır. Sanatçısı tarafından ısıtılarak pres altında kase, tabak, kutu, fincan zarfı, kaşık, tabaka, tespih gibi eşya yapılır. Koyu renkli ve kalın olanına “Afrika Bağası”, açık renkli ve ince olanına “İtalyan Bağası” denir. Romalıların Mısır’dan getirdiği bu değerli malzeme Osmanlılar tarafından da kullanılmış ve çok rağbet görmüştür. Bağa Avrupa’da Rönesans ve Barok dönemlerinde mobilya bezemesinde sıkça görülmektedir. Özellikle 17.Yüzyıl ortasından 18.Yüzyıl sonlarına kadar Fransa’da çok gözde olan ve giderek Avrupa’ya yayılan ve “Boulle” işi denilen marköteri mobilyalarda, pirinçle birlikte abanoz gibi sert ağaçlar üstüne işlenmiştir. Bağa’dan yapılan eserler ile bağa kullanılarak süslenen eşyalar son derece nadir çıkan kıymetli eserlerdir.