OSMANLI 19.YÜZYIL ALTIN KAKMA “SULTANİ” ÇİFT PİŞTOV / ESLAH-I RAMİYE

19.Yüzyıl. Osmanlı. Saray işi. Çift. Saray yüksek erkânından biri için özel olarak tasarlanılarak Sultani özelliklerde imal edilmiş. Eslah-ı Ramiye sınıfına giren eser Osmanlı Rokokosu üslubunda altın kakma ile yoğun dekorlu ve “Afyon İşi” gümüş tezyinatlı. Ahşap kabzası zarif bezemeli ve “Hilal” motifli. Çelik dipçiği altın kakma topuzlu ve muhafazalı. Fevkalade kondisyonda. Yüksek kıymette ele geçmesi zor nadir koleksiyonluk eserlerdir.

Uzunluk: 38 cm. (her biri)

Osmanlı Devleti gerek eski Türk devletlerinden gelen askeri tecrübe ve teçhizat anlayışı gerek askeri teknolojilerin takibi ve gerekse bu teknolojilerin üretimi konusunda dengeyi çok iyi korumuş ve çağın gereksinimlerine ayak uydurmuştur. Askerliğe doğuştan yatkın olan Türklerde silah işlevselliğinin yanında estetiğiyle de ilgi konusudur. Osmanlı silahları biçimlerinin ve üstün niteliklerinin yanı sıra süslemeleriyle de sanat eseri niteliği taşır ve Osmanlı maden, tezhip, kuyumculuk, hat sanatlarının ortak ürünü niteliğindedir. Zengin ve çeşitli içeriğe sahip olan Osmanlı da kullanılan silahları; vurucu silahlar (eslah-i darbe), delici silahlar (eslah-i nafize), kesici silahlar (eslah-i cariha) ve atıcı silahlar (eslah-i ramiye) olarak dört ana bölüme ayırabiliriz. Küçük bir beylikten bir imparatorluk haline gelen Osmanlı Devleti’nin büyümesinde en büyük faktörlerden birisi de kullanmış oldukları silahlar ve silah teknolojilerini iyi takip etmeleri etkili olmuştur. Osmanlılar silahlar konusunda kısa zamanda büyük gelişmelere meç atmışlar ve bu gelişmeleri kısa sürede dünyanın pek çok ülkesine ulaştırmışlardır.

 

Piştov, çakmaklı ya da zemberekli ateşleme düzeneği olan yuvarlak, iri kabza başlı, uzun namlulu tabancalara verilen isimdir. Lehçe-i Osmani’de “bel piştovu”, “cep piştovu”, “kubur piştovu”, “döner piştov”, “dokuz patlar”...vs. gibi türleri olduğu bildirilir. Piştovlar beldeki silahlığa sokularak ya da at üstünde eğerin baş tarafına sağa ya da sola asılan deri kuburlarda taşınırdı. Osmanlı tabancaları, mekanizma bakımından Avrupa tabancalarıyla aynı gelişim göstermekle birlikte, yapı ve biçim olarak bu tabancalardan farklı özelliklere sahiptir. Osmanlı tabancalarının en eski örneklerinde, namlu ya da mekanizma üzerinde çeşitli yazılara rastlanır. Bu yazı ve ibareler kontrol damgaları, sahibinin adı, yapan usta adları ya da tarih biçiminde karşımıza çıkar. Kiminde nadiren padişah tuğraları ve Osmanlı Saltanat Armaları’na da tesadüf edilir. 19.Yüzyılda “Tüfenkhane-i Amire” adıyla İstanbul Tophane’de silah üretimine geçildiği bilinmektedir. Bu döneme ait silahlarda “Tüfenkhane-i Amire” damgasını görmek mümkündür. Osmanlı tabancalarındaki süslemeler genellikle bitkisel motiflerden oluşur. Süsleme tekniği olarak da kabartma, altın ya da gümüş kakma, telkari ve Afyon işi gibi teknikler ağırlıklı olarak benimsenmiştir. Ayrıca bağa, mercan, akik gibi kıymetli taşlarda süslemede kullanılmıştır. Osmanlı tabancalarının her parçası ayrı ustanın elinden çıkmış olsa da üzerlerindeki süs ve motifler bir üslup bütünlüğünü gösterir.