SADRAZAM DAMAT FERİD PAŞA’YA AİT SAVATLI GÜMÜŞ KAMÇI

Osmanlı. Hicri 1335 tarihli, Amel-i Nuri usta imzalı. Eski Türkçe ile “Yadigâr, oğlum Mehmed Ferid’e” şeklinde ithaflı. Sultan Vahdettin Saltanatı’nda sadrazamlık yapan ve Sultanın kızkardeşi Mediha Sultan ile evli olan Sadrazam (Damat) Mehmed Ferid Paşa’ya babasından armağan. Üst düzey savat işçiliği ile stilize geometrik ve floral dekorlu, kazıma (grave) tekniği ile tezyinli, altın vermeyli. Zinciri ve deri kamçısı orijinal. Fevkalade kondisyonda. Osmanlı Sarayı Yüksek Erkânı’nın estetik anlayışının en güzel örneklerinden, ele geçmez yüksek kıymette gerçek koleksiyonluk eserdir.

Gümüş Uzunluğu: 45 cm.
Kamçı Uzunluğu: 55 cm.
Ağırlık: 125 gr.

Savat, “sevad” (kara, karanlık, karartmak) sözcüğünden gelir ve gümüş üzerine yapılan siyah desen ve nakışların adıdır. Yalnızca bitmiş formlar üzerine uygulanan bir tekniktir; bu nedenle daha çok “mine”ye benzetilebilir ve bir tür “siyah mine” olduğu söylenebilir. Osmanlı’da 150 yıl kadar altın devrini yaşamıştır, öyle ki savatlı Türk tabakaları tüm Avrupa’da özellikle de Paris kuyumcularında kendine yer edinmiştir. Savat işlemi iki aşamada yapılır; Önce kalemkarlık, sonra savat alaşımının hazırlanması ve uygulanması. Savat alaşımı, bir ölçü gümüş, dört ölçü bakır, dört ölçü kurşun ve yeteri kadar kükürtten hazırlanır. Eserde önceden açılmış olan kalem kanallarına ekilerek kullanılabildiği gibi (ekme savat), boraksla karıştırılarak çamur haline getirildikten sonra bu boşluklara doldurularak (sürme savat olarak)da kullanılabilir. Ekilen veya sürülen savat, ocak ateşine tutulup yeniden eritilerek, kalem boşluklarını tamamen doldurması sağlanır. Soğutulduktan sonra zeminle bütünleşen savat, su zımparasıyla tesviye edilir, keçeyle parlatılıp cilalanarak işlem tamamlanır.