• Cancel
    Filter
Filter

MÜZELİK ve KOLEKSİYONLUK ESERLER MÜZAYEDESİ | 24

Lot: 27 » Tablo

JEAN BRINDESI (1826-1888)

“Ottoman Gentleman”

İmzalı. Kâğıt üzeri karışık teknik.

Ölçüler: 22 x 20 cm.

İtalyan asıllı ressam Jean Brindesi, Sultan Abdülmecit Han döneminde İstanbul'da yaşayıp günlük yaşam ve ordu yaşamından sahneler çizdi. Resim atölyesi Beyoğlu semtindeydi. Mezarı ise Feriköy'deki Katolik mezarlığındadır. Tabloları Paris'teki ünlü Lemercier yayınevi tarafından taş baskı gravüre çevrilip iki Albüm olarak 1855 ve 1860 yıllarında yayınlandı. Albümlerden biri çoğu Osmanlı sarayı rütbelisi olan insan kıyafetleri, öteki ise İstanbul'da günlük yaşam sahnelerini görüntülemektedir. Brindesi'nin çizimleri taş baskı ve renklendirilmiş olarak, Ch. Bour, Hadamard, J. Gaildrau, A. Charpentier, Gilbert, Bayot, Schultz, Sorrieu gibi birçok gravürcü tarafından yayımlanmıştır. Brindesi'nin özgün desenleri Topkapı Sarayı müzesi ile İstanbul Üniversitesinde bulunmaktadır.

Details
Lot: 30 » Tablo

FRANCESCO BALLESIO (1860-1923)

“Sultanın Gözdesi”

İmzalı. Roma ibareli. Kağıt üzeri suluboya ve karışık teknik. Oryantalist tarzda uzmanlaşmış suluboya ressamı Ballesio’nun literatüre girmiş en önemli başyapıt eseridir.

Referans: E.Benezit. Cilt:1 / Sayfa:553

Ölçüler: 80 x 60 cm.

F.Ballesio 1860 yılında İtalya’da doğdu. Torino'daki Accademia Albertina’ya katıldı, daha sonra Roma’ya taşınarak, eğitimini Roma Güzel Sanatlar Akademisi'nde tamamladı. 1883'te Roma Uluslararası Güzel Sanatlar Sergisi'ne, 1884'te ise Torino Genel Sergisi'ne katıldı. Birçok önemli Avrupalı sanatçıyı New York’a taşıyan ve sergisini gerçekleştiren (Pablo Picasso, Henri Matisse, Joan Miro vb.) ve New York Sanat Müzesi’nin Koleksiyonun’daki eserlerin birçoğunun kaynağı olan Gallery Dudensing & Son’ın aracılığıyla ünlü koleksiyonerlerin dikkatini çekti. Bu sayede sayısız eseri İngiliz ve Amerikan Müzeleri ile birçok özel koleksiyona dahil oldu.

Details
Lot: 39 » Askeri

OSMANLI 19.YÜZYIL ALTIN KAKMA ÇAKMAKLI TÜFEK

Osmanlı. 19.Yüzyıl. Rumi üslubu süslemelerle bezeli. Mekanizması çakmaklı, mercan aplikeli ve altın kakma tezyinatlı. Gümüş bilezikli namlusu çelik, altın kakma tezyinatlı. Gövdesi ile dipçiği gümüş ve kemik kakma. Orijinal çelik harbisi mevcut. Yüksek kıymette, nadir koleksiyonluk eserdir.

Uzunluk: 110 cm.

Askerliğe doğuştan yatkın olan Türklerde silah işlevselliğinin yanında estetiğiyle de ilgi konusudur. Osmanlı silahları biçimlerinin ve üstün niteliklerinin yanı sıra süslemeleriyle de sanat eseri niteliği taşır ve Osmanlı maden, tezhip, kuyumculuk, hat sanatlarının ortak ürünü niteliğindedir. Osmanlı Devleti, ateşli silahların ilk olarak geliştiği Orta Avrupa ve Balkanlara yakın olmanın ve hatta buraları erken zamanlarda fethetmenin ve diğer yandan bölgedeki madenlere sahip olmanın avantajını çok iyi bir şekilde değerlendirmiş ve neticesini almıştır. Osmanlı Devleti’nde ilk olarak tüfek imal edildiğine dair kayıtlar 1524-25 tarihlidir. Osmanlı devletinde top hariç ordunun ihtiyaç duyacağı hemen hemen her türlü savaş araç ve gereçleri “Cebeci Ocağı’nda imal edilip muhafaza edilirdi. Osmanlılar da tüfekler ve tabancalar, ateşleme mekanizmaları, nişangah sistemleri, kabza ve dipçik formlarıyla diğer ülke tüfek ve tabancalarından farklı özellikler gösterir. Osmanlı ateşli silahlarının süslenmesinde namlularda; altın, gümüş, yarı değerli taş kakma, dipçik ve kabzalarda ise kemik, bağa gümüş ve taş kakma kullanılmıştır. Şüphesiz küçük bir beylikten bir imparatorluk haline gelen Osmanlı Devleti’nin büyümesinde en büyük faktörlerden birisi de kullanmış oldukları silahlar ve silah teknolojilerini iyi takip etmeleridir. Osmanlı silahlar konusunda kısa zamanda büyük gelişmelere meç atmış ve bu gelişmeleri kısa sürede dünyanın pek çok ülkesine ulaştırmıştır. 

Details
Lot: 40 » Askeri

OSMANLI 19.YÜZYIL SEDEF KAKMA ÇAKMAKLI KALE TÜFEĞİ

Osmanlı. 19.Yüzyıl. Usta damgalı. Kallavi ebatlarda. Osmanlı Rokokosu ve Rumi üslubu süslemelerle bezeli. Mekanizması çakmaklı. Çelik namlusu gümüş aplikeli, gümüş bilezikli ve gümüş kakma tezyinatlı. Gövdesi ve dipçiği sedef ve kemik kakma. Yüksek kıymette, nadir koleksiyonluk eserdir.

Uzunluk: 153 cm.

Askerliğe doğuştan yatkın olan Türklerde silah işlevselliğinin yanında estetiğiyle de ilgi konusudur. Osmanlı silahları biçimlerinin ve üstün niteliklerinin yanı sıra süslemeleriyle de sanat eseri niteliği taşır ve Osmanlı maden, tezhip, kuyumculuk, hat sanatlarının ortak ürünü niteliğindedir. Osmanlı Devleti, ateşli silahların ilk olarak geliştiği Orta Avrupa ve Balkanlara yakın olmanın ve hatta buraları erken zamanlarda fethetmenin ve diğer yandan bölgedeki madenlere sahip olmanın avantajını çok iyi bir şekilde değerlendirmiş ve neticesini almıştır. Osmanlı Devleti’nde ilk olarak tüfek imal edildiğine dair kayıtlar 1524-25 tarihlidir. Osmanlı devletinde top hariç ordunun ihtiyaç duyacağı hemen hemen her türlü savaş araç ve gereçleri “Cebeci Ocağı’nda imal edilip muhafaza edilirdi. Osmanlılar da tüfekler ve tabancalar, ateşleme mekanizmaları, nişangah sistemleri, kabza ve dipçik formlarıyla diğer ülke tüfek ve tabancalarından farklı özellikler gösterir. Osmanlı ateşli silahlarının süslenmesinde namlularda; altın, gümüş, yarı değerli taş kakma, dipçik ve kabzalarda ise kemik, bağa gümüş ve taş kakma kullanılmıştır. Şüphesiz küçük bir beylikten bir imparatorluk haline gelen Osmanlı Devleti’nin büyümesinde en büyük faktörlerden birisi de kullanmış oldukları silahlar ve silah teknolojilerini iyi takip etmeleridir. Osmanlı silahlar konusunda kısa zamanda büyük gelişmelere meç atmış ve bu gelişmeleri kısa sürede dünyanın pek çok ülkesine ulaştırmıştır. 

Details
Lot: 44 » Mobilya

OSMANLI 19.YÜZYIL SULTAN II.MAHMUD HAN DÖNEMİ “EDİRNEKARİ” AY-YILDIZLI ÇİFT AYNA

19.Yüzyıl başı. Osmanlı. Çift. Edirnekari. Sultan II.Mahmud Han (1808-1839) dönemi. Ihlamur ağacından yapılmış eser yeşil ve kırmızı renk tempera boya ve yoğun altın yaldız ile bezenmiştir, aynaları orijinaldir. Merkezdeki “Ay-Yıldız” motifi emperyal bir taç ile neticelenmiştir. Çift olması sebebi ile ayrıca önem arz eden eserler ebatları, işçilik kalitesi ve formu itibariyle dikkat çekicidir. Topkapı Sarayı’nın hemen her köşesinde tüm ihtişamıyla göze çarpan Edirnekari Sanatı’nın ihtişamlı görselliği ile ön plana çıkan tasarım harikası koleksiyonluk örnekleridir.

Ölçüler: 93 x 40 cm. (her biri)

Edirnekari, 14.Yüzyıldan başlayarak Edirne’de ahşap üzerine oyma, yaldızlama ve boyama biçiminde yapılan süslemelerin genel adıdır.  Edirne’ye has manasında “Edirnekari” olarak adlandırılan ahşap işçiliği Türk Ahşap Sanatı’nda 16. Yüzyıldan itibaren Edirne gibi İstanbul’da da ahşap sanatçılarının uyguladığı bir tekniktir. Genelde çok renk bitkisel motifler kullanılarak lake tekniğinde ve tempura boya kullanılarak yapılan ve Türk geleneksel evlerinin ve saraylarının tavan süslemelerinde, kapı, dolap, sandık, kavukluk, rahle, cilt kapakları gibi dekorasyon elemanlarında uygulanmaktadır. Edirnekâri, 19. yy’ın ortalanna kadar kullanıldı ve büyük ustalar yetişti. Barok tarzında ancak Osmanlı’ya özgü bir stilde yapılan oyma ve kakma işçiliği ile lake tekniğinin buluştuğu bu güzel eserler Topkapı Sarayı’nın hemen her köşesinde tüm ihtişamıyla göze çarpmaktadır.

Details
Lot: 45 » Obje

OSMANLI 19.YÜZYIL PULAT TEPSİ

19.Yüzyıl. Osmanlı. Dolmabahçe Sarayı önünde Saltanat Kayığı konulu. Oval formlu, çift kulplu ve yüksek kenarlı. Yeşil renk zemin üzerine çok renk ile çalışılmış stilize floral süslemeler ile dekorlu, altın yaldız bezemeli. Türünün nadir çıkan koleksiyonluk örneğidir.

Ölçüler: 64 x 47 cm.

Pulat tepsiler, 18.Yüzyılın sonunda Batı’da yapılmaya başlanmış, 1851 yılındaki Büyük Dünya Fuarı’nda (The Great Exhibition) ilk defa sergilenmiş, 19. yüzyılda ise Osmanlı’nın günlük yaşamının bir parçası olarak Osmanlı pazarında görülmeye başlanmıştır. Daha sonra Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde başta İstanbul Galata ve Haliç bölgesinde, çoğunluğu Yahudi tüccarlar tarafından yerel atölyelerde üretilmeye başlanmış ve 20. yüzyılın erken dönemlerinde sanayileşmenin getirdiği seri üretim ile birlikte ortadan kaybolmuştur. Pulat tepsilerin kısmen el işçiliği kullanılarak üretilmiş olmaları ve üretim aşamaları dikkate alınırsa bu tepsiler, “sanat” ve “zanaat” arasındaki ince çizgide durarak çok değerli kültür varlıklarımız arasında yer almaktadır.

Details
Lot: 46 » Obje

OSMANLI 19.YÜZYIL PULAT TEPSİ

19.Yüzyıl. Osmanlı. Dolmabahçe Sarayı önünde Saltanat Kayığı konulu. Oval formlu, çift kulplu ve yüksek kenarlı. Kırmızı renk zemin üzerine çok renk ile çalışılmış stilize floral süslemeler ile dekorlu. Türünün nadir çıkan koleksiyonluk örneğidir.

Ölçüler: 64 x 47 cm.

Pulat tepsiler, 18.Yüzyılın sonunda Batı’da yapılmaya başlanmış, 1851 yılındaki Büyük Dünya Fuarı’nda (The Great Exhibition) ilk defa sergilenmiş, 19. yüzyılda ise Osmanlı’nın günlük yaşamının bir parçası olarak Osmanlı pazarında görülmeye başlanmıştır. Daha sonra Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde başta İstanbul Galata ve Haliç bölgesinde, çoğunluğu Yahudi tüccarlar tarafından yerel atölyelerde üretilmeye başlanmış ve 20. yüzyılın erken dönemlerinde sanayileşmenin getirdiği seri üretim ile birlikte ortadan kaybolmuştur. Pulat tepsilerin kısmen el işçiliği kullanılarak üretilmiş olmaları ve üretim aşamaları dikkate alınırsa bu tepsiler, “sanat” ve “zanaat” arasındaki ince çizgide durarak çok değerli kültür varlıklarımız arasında yer almaktadır.

Details
Lot: 49 » Tablo

FUAT SOYHAN (1885-1961)

“Camii İçi”

İmzalı. Tuval üzeri yağlıboya.

Referans: Türk Ressamları Hayatları ve Eserleri / Sayfa: 211

Ölçüler: 61 x 45 cm.

1885 yılında Gelibolu’da doğdu. Orta öğrenimini İstanbul’da Mercan İdadisi’nde, yüksek öğrenimini de Edebiyat Fakültesi’nde tamamladı. Ardından 3 yıl kadar Sanayi-i Nefise Mektebi’nde Salvatore Valeri Atölyesi’nde çalıştı. Kuleli Askeri Lisesi ve Ankara Kız Lisesi’nde resim öğretmenliği yaptı. Sanatçı, gerek 1914 Dönemi, gerekse 1930-50’li yıllarda oluşan Müstakiller ve D Grubu sanatçılarının hakim olduğu sanat ortamlarının yeni etkileşimleri içinde bazı grup sergilerine katılsa da genellikle bağımsız çalışmıştır.

Details
Lot: 50 » Tablo

FUAT SOYHAN (1885-1961)

“Camii”

İmzalı. Kontrplak üzeri yağlıboya.

Referans: Türk Ressamları Hayatları ve Eserleri / Sayfa: 211

Ölçüler: 35 x 41 cm.

1885 yılında Gelibolu’da doğdu. Orta öğrenimini İstanbul’da Mercan İdadisi’nde, yüksek öğrenimini de Edebiyat Fakültesi’nde tamamladı. Ardından 3 yıl kadar Sanayi-i Nefise Mektebi’nde Salvatore Valeri Atölyesi’nde çalıştı. Kuleli Askeri Lisesi ve Ankara Kız Lisesi’nde resim öğretmenliği yaptı. Sanatçı, gerek 1914 Dönemi, gerekse 1930-50’li yıllarda oluşan Müstakiller ve D Grubu sanatçılarının hakim olduğu sanat ortamlarının yeni etkileşimleri içinde bazı grup sergilerine katılsa da genellikle bağımsız çalışmıştır.

Details
previous
Go to Page: / 13
next