“Zerendûd Na’t-ı Şerif Hat Levha”
19.Yüzyıl sonu. Osmanlı. “Hafız Tahsin” ketebeli. Hicri 1321 tarihli. Şair Ali Ulvi Bey’in (Hz.Muhammed’e) yazdığı “Na’t-ı Şerif” levha, 10 satır. Talik hattı ile zırnık mürekkebi üzeri altın kullanılarak zerendûd tekniğiyle yazılmış. Eserin “Sami Efendi” tarafından yazılan yatay formlu benzer örneği “Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu”nda yer almakta. Altın ile “Rokoko” üslubunda tezhipli, kurdele, çiçek buketi ve yaprak motifleri ile tezyinli. Altın cetvelli. Sami Efendi ve Mehmed Şefik Bey’in öğrencisi Hafız Tahsin Efendi’nin koleksiyon değeri yüksek önemli eserlerindendir.
Na’t-ı Şerif Levhası’nda “Çıktın şeb-i mi’rac’dâ eflâke ey reşk-i melek / Yûnus’la fark-ı rif’atin beyne’s-semâû ve’s-semek / Envâr-ı subh-i vuslatın vecd-âver-i ehl-i yakîn / Deycûr-ı şâm-ı firkatin zulmet res-i erbâb-ı şek / Zâil olur mû dîdeden eşkimle nakş-ı ârızın / Kâbil değildir eylemek, âyîneden timsâl-i hâk / Makbûl olursâ eyleyem îsâr, cism û cânımı / Bir çâker-i memlûk içün çok mû fedâ-yi mâmelek / Rûhî, hayâl-i Mustafâ olmuş sanâ ni’me’r-refîk / Her kande azm eyler isen, azm eyle, Allâh ma’ek.” yazmakta, anlamı ise “Ey melekleri kıskandıran! Mirac gecesi göklere çıktığında, Yunus Peygamber ile aranızdaki manevi yükseklik farkı, arş ile ferş arası kadardı. Senin Allah’a varışının sabahındaki ışıklar, Miracından şüphe etmeyen inananlarını vecde getirdi, ayrılık akşamının karanlığı da şüphe edenlerin karanlığını götürdü. Gözdeki tasavvurun gözyaşlarımla geçip gider mi? Aynada görünenleri kazımak ne mümkün. Eğer makbul olursa, ruhumu ve bedenimi uğrunda saçıp dağıtayım, bir köle için efendisine her şeyini feda etmek çok mu? Ruhî, Habibin Mustafa’nın hayali sana ne de güzel yoldaş olmuş, artık her nereye gitme kararındaysan, Durma! Allah beraberindedir, sevdiğin yanındadır.” şeklindedir.
Ekspertiz: MSGSÜ, Doç.Dr. Hüseyin Gündüz tarafından ekspertiz edilerek onaylanmıştır.
Ölçüler: 89 x 54 cm.