ÇİN 18.YÜZYIL QING HANEDANI “KANGXI DÖNEMİ” SARAY İŞİ FAMILLE-VERTE PORSELEN İBRİK

Çin. 18.Yüzyıl başı. Qing Hanedanı, Kangxi (1662-1722) dönemi. Famille-Verte. Osmanlı Sarayı için üretilmiş. Topkapı Sarayı Ehl-i Hiref Atölyeleri “Cemaat-i Kazganyân-ı Hâssa” sanatkarları tarafından eklenmiş “tombak” kapak tutamağına sahip. Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu’nda bu tip maden eklemeler yapılmış 187 adet porselen mevcuttur, bu açıdan müze koleksiyonu dünyada ilk sırada yer alır. Geniş oval dipli, şişkin basık gövdeli ve boğumlu dar uzun boyunlu. Beyaz hamurlu, beyaz astarlı, renksiz şeffaf sırlı, sıraltına çok renk stilize floral motifli. Yoğun altın yaldız bezemeli. Tombak kapak tutamağı iri yapraklı armut formunda. Tombağı çok iyi durumda. Gövdesinde yer alan madalyonlar badem formunda. Taşıma kulplu ve emzikli. Fevkalade kondisyonda. Osmanlı'da her zaman güç ve zenginliğin göstergesi olmuş Çin porselenlerinin benzerleri Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu’nda yer alan, saraya yapılmış yüksek kıymette müzelik örneğidir.

Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ

Ölçüler: 35.5 x 23 x 14 cm.

Batının porselen ile ilk tanışmasının 13. Yüzyılda Venedikli seyyah Makro Polo’nun seyahatnamesi ile olduğu bilinmektedir. Doğuda en eski devirlerde bile kullanılan Çin porselenlerini fağfuri tabiri ile bizim ülkemizde yüzyıllardır kıymetle aranan eşyaların arasında en başta görürüz. Buna en güzel örnek Topkapı Sarayı Çin Porselenleri Koleksiyonudur. Osmanlı Saraylarında ilk olarak Sultan II.Beyazıd zamanında Çin porselenlerinden bahsedilir. Sultan I.Selim’in İran ve Mısır seferlerinden birçok porseleni İstanbul’a getirdiği, bunların bazılarının üzerlerine yakutlar, zümrütler işletildiği, tombak ve gümüş aplikelerle zenginleştirildiği bilinmektedir. Özellikle Şah İsmail’in Sarayı’ndan getirilen ve üzerleri altın teller ile tutturularak zümrüt ve yakut işlenmiş beyaz Çin porselenleri nadir örneklerdendir. Osmanlı padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman Çin porselenlerine çok meraklı idi, hatta devlet erkânını Çin porselenleri kullanmaya teşvik ettiği gibi bunları hediye olarak da tercih ederdi. Osmanlı Sarayı’ndan özel olarak Çin’e defalarca kervanlar gönderildiği kayıtlarla sabittir. İstanbul’a uzak doğudan gelen her kervanın en kıymetli eşyasını fıçılar içine itina ile yerleştirilmiş Çin porselenleri teşkil ederdi. Bunlar İstanbul’da hatta İmparatorluk sınırları içindeki müşterilerin zevkine sunulur ve yüksek fiyatlarla satılırdı, bu eserlerin en iyi alıcısı kuşkusuz saraydı.