• Vazgeç
    Filtrele
Filtrele

MÜZELİK ve KOLEKSİYONLUK ESERLER MÜZAYEDESİ | 38

Arthill Müzayedeleri, konusunun en değerli uzman ve otoritelerinin ekspertiz ve katkıları ile hazırlanmakta, Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Ayasofya Müzesi, Türbeler, Vakıflar ve Askeri Müze uzmanlarının onayı ile gerçekleşmektedir.

Eserlere pey vermek ve "Online Canlı Müzayede"ye katılmak için web sitemiz üzerinden üye olunuz. Müzayedelerimizde uygulanan komisyon oranı %15, KDV oranı ise %20'dir. Ödeme süresi müzayede bitiminden sonra "7" (yedi) iş günüdür, ödemelerde o günkü "TCMB" döviz kuru esas alınır. Açık arttırma sonrası "SATIŞ İPTALİ, CAYMA HAKKI, veya ALIMDAN VAZGEÇME" söz konusu değildir, cezai şart olarak %35 aracılık hizmeti uygulanır.

Arthill Müzayedeleri'nde satışa sunulan tüm eserler "The Ritz-Carlton Istanbul" Süzer Plaza S2'de yer alan "Arthill Gallery"de sergilenmektedir. Müzayede süresince galerimizi 12.00 / 19.00 (Pazar hariç) saatlerinde ziyaret ederek eserleri yakından inceleyebilir ve uzmanlardan bilgi alabilirsiniz.

Lot: 4 » Mücevher

SULTAN II.ABDÜLHAMİD HAN TUĞRASI MURASSA ALTIN BROŞ

“Abdülhamid Han bin Abdülmecid el-Muzaffer daima”

19.Yüzyıl sonu. Osmanlı. Saray işi. Altın. Murassa, elmaslarla bezeli. Osmanlı Mücevher Sanatı’nın ele geçmez nadirlikte ve kıymette koleksiyonluk bir örneğidir.

Referans: Osmanlı Saray Mücevheri, 2012 / Gül İrepoğlu

Ölçüler: 46 x 58 mm.
Ağırlık: 11 gr.

Osmanlı İmparatorluğu’nun gelişmesi ve zenginleşmesi ile mücevhercilik giderek önem kazandı ve İstanbul dünyanın önemli mücevher üretim merkezlerinden biri oldu. Bu dönemde, imparatorluğa yeni katılan bölge ve ülkelerde yaşayan toplumların birikimleri de eklendiğinden, kuyumculuk ürünlerinin çeşitlerinde belirgin bir artış oldu. Osmanlı topraklarında yaşamış çok sayıda etnik kimliklerin kültürünü ve binlerce yıllık uygarlıkların izlerini taşıyan Osmanlı kuyumculuğu, bu uygarlıklardan esinlenerek kendi özgün takılarını üretti. Osmanlı Sarayı’nda çeşitli hizmet erbabı sınıflar mevcut olup bunlardan biri de “Ehl-i Hiref denilen sanatkârlar zümresiydi. Bunlar arasında yer alan kuyumcular Topkapı Sarayı'nın Orta Kapısı ile Akağalar Kapısı arasında kalan “Bîrun” denilen bölümde yaşamaktaydılar. Âmirlerine kuyumcubaşı denirdi. Kuyumcular, devşirmelerin kabiliyetlilerinden yetiştirilirdi.  Ehl-i hiref teşkilâtında kuyumculukla uğraşan pek çok ustanın ve çeşitli bölüklerin yer aldığı belgelerden anlaşılmaktadır ki, bunların başında altın işçiliği yapan "Zergerân" bölüğü gelmektedir. Yeşim, necef ve maden eserler üzerine altın kakmacılığı yapanlara "Zernişâni", taş yontucu ve işlemecilere "Hakkâkân", taşa foya yapanlara ise "Foyager" denilmekteydi.

Detaylar
Lot: 9 » Gümüş

OSMANLI “HANKİYAN” USTA İMZALI VAN İŞİ GÜMÜŞ TABAKA

Osmanlı. Sultan Mehmed Reşad Han (1909-1918) dönemi. Gümüş. Eski Türkçe (Osmanlıca) ile “Van” ve “Hankiyan” usta damgalı. Üst seviye kazıma (grave) ve kalemişi tekniği ile mektup zarfı formunda tasarlanmış, kapağına merkezde Sultan V.Mehmed tuğralı “Osmanlı Posta Pulu” ve H.913 tarihli Eski Türkçe (Osmanlıca) ve Türkçe “Van” ibareli bir madalyon tatbik edilmiş, stilize floral tezyinatlı. Altın vermeyli.

Referans: Eserin damgası "Osmanlı Gümüş Damgaları / Garo Kürkman" kitabının 98.sayfasında yer almaktadır.

Ölçüler: 5.5 x 8 cm.
Ağırlık: 78 gr.

Tütün,1500 yıllarında Antiller’den İspanyol gemicileri vasıtasıyla İspanya'ya ve oradan Avrupa'ya yayılmıştır. Anadolu'ya ise Osmanlı İmparatorluğu zamanında (1605) Venedikli tüccarlar tarafından sokulmuş ve kullanılışı kısa bir zamanda yayılmıştır. Tütün bitkisi, kurutulmuş yaprakların yakılması ile ortaya çıkan dumanın içe çekilmesi veya tozlarının enfiye halinde buruna çekilmesi veya özel işlem görmüş yapraklarının çiğnenmesi suretiyle kullanılırdı. Osmanlı döneminin en parlak zamanlarına denk gelen dönemlerde tütün daha sonra kahve ile olan kardeşliğini pekiştirmiş ve sosyalleşme yerleri olan kahvehane/kıraathanelerin de yaygınlaşmasında ve günümüze kadar uzanan hükümet devlet indirip çıkarma mekanları olarak Osmanlı toplumunda iletişim zeminini de hazırlamıştır. Bir anlamda doğudan kahve Batıdan tütünle oluşturulan bu harika sentez Osmanlıda zirve yapan hazlardan sadece ikisini oluşturmuştur. İlk kahvehaneler Kanuni döneminde açılmıştır. Osmanlı’nın tütüne olan ilgisi kuşkusuz döneminde tütün tabakaları, nargile, ağızlık ve lülelerin özel olarak Osmanlı zevkine uygun yeni formlar ve tasarımlarla üretilmesi ve kullanılması ile kendi sanatkârlarını, modasını ve sanat eserlerini yaratmıştır.

Detaylar